Dört Duvar Arasında Kalan Çocuklar

COVID-19 pandemisi nedeniyle 20 yaş altı gençlerimiz ve çocuklarımız evde dört duvar arasında kalmak zorundalar. Peki evde kalınan bu dönemler onların beyin gelişimlerini nasıl olumsuz etkiliyor gelin bir bakalım.

Dört Duvar Arasında Kalan Çocuklar

Covid - 19 pandemisi nedeniyle 20 yaş altı gençlerimiz ve çocuklarımız evde kalmak mecburiyetinde. Peki bu gençler ve çocuklar evde hareket aktivitesinden, spordan, çoklu duyusal eğitimden ve sosyal ortamdan uzak kalması onların beyin gelişimini nasıl olumsuz etkiliyor. Çünkü beyin gelişimine baktığımızda beynin iki yarı küresini birbirine bağlayan organın olgunlaşma süresi ortalama olarak 25 yıl sürüyor.

1- Ekran Bağımlılığında Artış: Tv izlemek ya da bilgisayar oyunu oynamanın bilişsel gelişime bir faydası yok maalesef. Dolayısıyla özellikle “özel saat uygulaması” çok yararlı olabilir. Çocukların ve anne babanın telefon, bilgisayar saatlerini düzenlenmesi de bu dönemde çok önemlidir.

2- Hareketsiz Beden: Araştırmalar bedensel hareketlerin beynin kimyasını doğrudan etkilediğini göstermektedir. Evde kalınan bu dönem maalesef, harektten, doğadan, yürüyüşten ve spordan mahrum bırakıyor. Ailece egzersiz yapmak eve kapandığımız günlerde hem ruh sağlığı, hem de hareketsiz kalınılan bu dönemde beden sağlığına olumlu katkıda bulunacaktır. Bu özellikle hareketli ve dikkat sorunları olan çocuklarda (dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) daha da önemli olabilir.

3- Uyku Düzenlerinin Bozulması: Özellikle uyku ritminin bozulması çocuklarımızın ruh sağlığını olumsuz etkiyebilir. Tıpkı okul zamanında olduğu gibi uyku ve yemek saatlerini düzenli tutmak çocuklarda kafa karışıklığını önlemenin en temel yollarındandır.

4- Kaygı Seviyesinde Artış: Çocuklarda kaygıyı en çok arttırabilecek şeylerden birisi belirsizliktir. Belirsizlik olduğunda boşlukları kendi zihninde olabilecek en kötü senaryolarla doldurabilir. Çocukların duygu, düşünce ve tepki̇leri̇ni̇ anlayın ve anlamlandırın. Onların soru ve kaygılarının yeri̇nde ve uygun olduğunu, kaygılanmakta haklı olduklarını i̇fade edi̇n.

Beyin gelişiminde hayatın ilk 25 yılı büyük önem taşıyor. Beynimiz iki yarı küreden oluşuyor ve iki beyin yarı küresini birbirine bağlayan bir nevi köprü görevi gören yoğun sinir ağlarının ismine corpus collosum deniyor. Bu köprünün görevi; mantıksal, gerçekçi, dilbilimsel sol beyin ile sezgisel, duygusal ve anlık yaşayan sağ beyin arasında iletişimi gerçekleştirmek ve dengeyi sağlamak oluyor.

Evde kalınan bu dönemde çocuklarımız ve gençlerimizin beyin gelişimini desteklemek için; SAS Dinleti Programları, seslerin iki yarı küre arasındaki hareketi ile iki beyin yarı küresini uyarır. Bunun anlamı nedir? Zihin daha uyanmış, odaklanmış, derin, daha güçlü ve huzurlu olacaktır. Müzik ve sesler beynin her iki yarı küresini entegre ederek ve senkronize çalışmalarına izin vererek çocuğunuzun çok daha az öfke, endişe, kaygı yaşamasına, daha iyi bilişsel performansa, dikkatinin artmasına, daha iyi belleğe ve genel zihinsel sağlıkta bir artışa destek olacaktır.

Covid - 19 (Korona) virüs salgını sırasında ailelere destek olabilecek rehbere ulaşmak için tıklayınız.


Bu makale 11479 kez okundu.

Benzer Yazılar

Karne ve Notlar

Karnesini alan çocuğa anne ve babanın tutumu nasıl olmalı?

İnternet Bağımlılığının Beyinde Yaptığı Değişiklikler

Araştırmalar internet bağımlılığının beyinde yapısal ve fonksiyonel değişikliklere neden olduğunu göstermektedir. Bu değişimler özellikle; duygu, dikkat, bilişsel kontrol ve karar verme gibi süreçleri içermektedir.

Çocuklarla İletişimin Sırları (2.Bölüm)

Unutmayın ki; Hayatınızdaki en önemli insan ile konuştuğunuz zamandaki gibi, çocuklar ile konuşurken de aynı kuralları kullanmalısınız.

Denge ve Dikkat Arasındaki İlişki

"Denge topları diğer bir adıyla Pilates topları çocuklarınız için mükemmel bir dikkat toplama ve odaklanma aracı olabilir. “Nasıl olur?” dediğinizi duyar gibiyiz? O zaman kısaca şöyle anlatalım:

Etkili İletişimin Sırları - Bölüm 1

Bu post ebeveyn, öğretmen, danışman ve bu tarz konularla ilgilenenlere yardımcı olması amacıyla hazırlanmış çalışmaların ilkidir. Verilen örnekler, bireylerin birbirleriyle daha sağlıklı iletişimde olmalarını sağlayacak ipuçları verir